Geride bıraktıkları tek şey vücutlarının ve içtikleri tütünün kokusuydu.
"Ne konuştular?" diye sordum anneme.
"Dinlemedim."
"Hiç konuştular mı peki?"
"Bilmem."
"Konuşmadılar yani."
"Bazı insanlar bir şey anlatmak istediklerinde konuşurlar, bazılarının bir şey anlatmak için konuşmaya ihtiyaçları yoktur" dedi annem.
"Hiçbir şey söylemezsen nasıl konuşursun ki?" diye merakla sordum.
"Sössüz konuşursun. Biz daima sözsüz konuşuyoruz".
"Öyleyse kelimeler ne işe yarıyor?"
"Çoğu zaman hiçbir şeye. Çoğu zaman da asıl söylemek istediklerini gizlemeye ya da bilinmesini istemediklerini saklamaya yararlar."
"Peki onlar da konuşuyor mu?"
"Sanırım konuşuyorlar. Oturup kahve ve sigara içiyorlar. Ağızlarını hiç açmıyorlar, yine de devamlı konuşuyorlar. Birbirlerini anlıyorlar, bunun için de ağızlarını açmaya ihtiyaçları yok, çünkü saklayacakları bir şey yok."
(Zavallı Bağrı Yanık Arap, William Saroyan, Aras Yayıncılık)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder