12 Nisan 2012 Perşembe

Ey ruh! Geldiysen otur şöyle yorulma varislerin ağrımasın anacım

Geçen bi rüya gördüm sabah niyetine (ne demekse artık)! Bomboş topraklı bir yolun ortasında öylece duruyorum. Yolun bir tarafı geçmişe diğer tarafı geleceğe gidiyormuş. Geleceğe giden yolu kollarımı açarak yüremem gerekiyomuş olur da kapatırsam başıma felaketler geliyormuş çok büyük tehlikeler bekliyormuş beni! Kollarımı açıp yürüyorum ama yürü yürü bitmiyor kollarım yoruluyor. Yolun geçmişe giden tarafına doğru yürümeye karar veriyorum. Geçmişe giden yolu seçersem geçmişimde tercih ettiğim, yürüdüğüm yolu tercih etmemen gerekiyormuş, önceki yıllarda geçmiş zamanda yaşadığım olayları tekrar yaşamadan yürümeliymişim, yanlışlıkla yaşadığım yola girersem yol üstüme çöküyor bildiğin toprak ve moloz yığınının altında kalıyorum yol kapanıyor bugünde kilitli kalıyorum. Bugünde de kalmak istemiyorum niyeyse! Rüya rüya değil kabus mübarek. Bu kadar sıkıntı yetmiyormuş gibi rüya değil de aksiyon filmiymiş gibi peşimde kötü adamlar var! Geleceğe koşayım diyorum kollarım açık yürümekten yoruluyorum içimden ruhum yorgun diye mırıldanıyorum sürekli. Ruhuma ne oluyorsa! Kaçmak için geçmişe yürümeye karar veriyorum, çocukluk anılarıma rastlıyorum daha önce yaşadığım şeyler olduğu için yine göçük yine toprak. Hızlı hızlı düşünüp geçmişi hatırlamaya tercihlerimi hatırlamaya çalışıyorum bunu yapmıştım o zaman onu yapma oraya gitme falan diye tedirgin halde hızlı hızılı düşünüp karar vermeye farklı tercihler yapmaya çalışıyorum ama adamlarla aramdaki mesafe kısalıyor üstelik geçmişe gittikçe ufalıyorum çocuk halde daha hızlı yorulyorum adımlarım da küçülüyor.  Vazgeçiyorum... Ruhum yorgun diye diye mırıldanıyorum. Şükür uyanıyorum ama dayak yemiş kilometrelerce yürümüş gibi yorgun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder